Saç İle İlgili Sık Sorduklarınız&Merak Ettikleriniz:)

     Beklemiyordunuz değil mi? Önceden hiç bahsetmemiştim,genelde bahsederim ya.Ben de beklemiyordum böyle bir yazı yazmayı.Ama o kadar çok soru aldım ki artık topluca cevabını vermek en mantıklısı geldi.Hem de aynı sorular belki yüzlerce kez soruldu.Sokakta çevireni var,en arkadan en öne kalkıp gelip soran var,"sen o bahsettikleri saçı olan kızsın galiba,bir şeyler sormak istiyorum" diye elinde kağıt kalemle arayıp bulanı var..Maillerden,mesajlardan,yorumlardan bahsetmiyorum bile:))

     Bana şu ana kadar yönelttiğiniz tüm soruların cevapları bu yazıda olacak ama yine de kafanıza takılan bir şey olursa istediğiniz zaman istediğiniz kanaldan sorabilirsiniz.Başlamadan önce küçük bir uyarı: fotoğrafların kenarlarında tarihler yazıyor,onlara bakarak takip edebilirsiniz.Fotoğrafların hemen altına da o gün ile ilgili minik cümleler yazacağım.

(Mezuniyet çekimleri için ciddi anlamda hazırlanmıştım.Özel makyaj ve saç yaptırmıştım.Toplamda 5-6 saat sürmüştü de geç kalmıştım her yere.Daha lise mezuniyeti böyleyse.. :| )

Kaç yıldır uzatıyorsun,o zamanlar nerendeydi?

Tam tarih hatırlamıyorum ama 7-8 yıl olmuştur.En son o zaman kestirmiştim.Saçlarım omzumdaydı ve kahküllerim vardı.O kahküller şu an belime geliyor :))

Boya var mı saçında?Boyatmayı düşünüyor musun?Keratin bakımı ya da buna benzer bir bakım yaptırdın mı?

Hayır hiçbir işlem yaptırmadım saçıma.Kuaförde doğduğumdan beri kesim,tost,fön ve maşa dışında hiçbir şey yaptırmadım o kadar diyorum:) Bir ara ombrelere baktım,aklım kayar gibi oldu ama kat yok bir şey yok,ombre olsa ne yazar? O ne öyle photoshopta gradient tool ile geçilmiş gibi.O şekilde ondan da vazgeçtim.Ayrıca bu işin bir de maddi boyutu var.Boya zaten pahalı bir işlem.Bana da iki mislini isterler.E bu bir kere yapınca biten bir şey de değil..:( Bir de yeri gelmişken söylemek istiyorum;koyu renk saçınız varken apaçık bir renge boyattıysanız(özellikle siyahtan sarıya geçtiyseniz) lütfen şu dip gelme olayına dikkat edin ya.Dip,dip olmaktan çıkmış saçın yarısı siyah yarısı sarı.Kraliçe arı gibi dolaşıyor ortada.Düzenli boyatamayacaksan hiç bulaşma,bu kadar basit.Öyle gezeceğine tek renk kal saçına zarar gelmesin bari.

(Bu o zamanlarki boyu ve fönlü hali.Doğal hali dümdüz değil,hafif dalgalı.
O anın değeri var ya,diğerlerinin değersizliğini anlatmam angarya.)


Bunun bakımı zor olmuyor mu yea? (evcil hayvandan bahsediyoruz sanki)


Alışık olmayan için çok zor.Ama sevdalısı ve alışkın olanı için hiç değil.Hatta benim için zevk bile diyebilirim.Süre anlamında da sabır istiyor.Hele ki taramayı ihmal edersen....neyse:))

      (Oyy ne güzel gündü o öyle.Bu da fönlü hali ayrıca.Ama bu fön bozulmaya henüz yüz tutmamış olan fön.)

     Uzaması için ekstra bir şey yaptın mı/yapıyor musun?Nasıl bu kadar uzun ve gür olabildi?

     Biliyorum yine kimse inanmayacak ama yemin ederim ekstra hiçbir şey yapmıyorum.Okuyunca "oo büyük yemin etti"  diyecek iki grup tanıyan için iki farklı yemin ediyorum:) 1-Bir daha konsere gitmek 2-Bir daha makyaj malzemesi almak nasip olmasın ki uzaması için ekstra hiçbir şey yapmıyorum.Ya gerçekten hiçbir şey sürmüyorum.Gürlük ile ilgili de hiçbir şey yapmıyorum.Küçükken saçımı kazıtmışlar bir kere,onun etkisi oluyormuş ama bilginiz olsun.Küçükken de sık sık kestirmişler,hepsi bu.Yani kurbağa bacağıyla ahtapot gözünü havanda dövüp saç diplerime sürmüyorum 20 cm uzasın diye.Bunu sır olarak sayabilirsek saçımın tek sırrı: doğal haline bırakmak.

(Bütün saçımı tutam tutam düzleştirecek sabrı gösteren bebeklik arkadaşım Simay'ıma kocaman öpücüklerimi yolluyorum<3 )

Ee nasıl yıkıyorsun bunu? Tepeden biraz şampuan döküp toptan yıkanacak gibi değil.Normal yıkıyor olamazsın?



Evet normal yıkamıyorum tabii ki.Saçımı üç bölüme ayırdım;tepesi,yanlar ve uçlar.Gülmeyin ama lütfen :D Üst kısmı en az 4 kere şampuanlıyorum iyice köpürterek,bu sırada da alt kısımların da kabası gitmiş oluyor.En sonuncusunda başımı öne eğip diplerimi o şekilde şampuanlıyorum ulaşamadığım her yere ulaşabilmek adına.Orta kısmı da iki-üç kere şampuanlıyorum.Daha sonra uçları bir-iki kere şampuanlıyorum çünkü sıra gelene kadar zaten epey yıkanmış oluyor uçlar :D Sonrasında da sadece uçlarına bir miktar krem sürüyorum kolay tarayabilmek için.Saç dolaşıklıklarını açmak için mavi su dedikleri bir şey varmış,bazen de banyodan önce ya da sonra onu bolca sıkıyorum ve öyle tarıyorum.O ürünü ne zaman kullandığınız önemli değil,saçınızı durulamanızı gerektirmeyecektir.Kuaförlerde bulabilirsiniz.Şimdi fark ettim de onu da yarılamışım ama hala yazısını yazmamışım:/ Vakti gelmiş:)

Nasıl dayanıyor sana şampuan? (Genelde önceki soruyla bu soru art arda geliyor)


    Dayanmıyor:( Yarım kg. şampuan en en fazla 2 hafta gidiyor.O yüzden banyodaki bir rafta tamamen benim şampuanlarım ve kremlerim durur.En çok stoklanan şeydir evde şampuan.Asla bitmez.Sponsor olmak isteyenlerin tekliflerine açığız:(


(Ayıptır söylemesi o temmuz sıcağında klima karşısında oturunca saç açık durulabiliyor hatta bkz.şal bile alınıyor:)) )


Hangi şampuanı kullanıyorsun?


Şimdi bu saçın altından afilli bir şampuan çıkması lazım,değil mi? Ama üzgünüm,hiç de öyle cüzdan boşaltacak bir şampuan kullanmıyorum.Zaten kullanıyor olsam evi falan ipotek ederdik galiba kredi için.Ben kendimi bildim bileli önce Dalin'le sonra da İpek ile saçlarımı yıkadım.Arada birkaç kez Dove,Elidor,Kerastase vb. kullandım ama uzun sürmedi,en kötü ihtimalle bir şişe bitirdikten sonra yine İpek'e döndüm.Biraz da alışkanlık meselesi.Aslında Dove da saçıma iyi geliyor ama eskiye saygıcı yönüm İpek ile devam ediyor.Zaten şükürler olsun ki saçımla ilgili hiçbir problem yaşamadığım için çözüm arayışı içinde de değilim,rutinimi de pek bozasım yok.Sadece ameliyatlarımda ve sınav senemde saçım cidden "beni bakıma al,sana ihtiyacım var"  diye bağırmıştı, o zamanlarda da Kerastase mı Loreal Expert serisinden mi tam hatırlamıyorum bir şampuan kullanmıştım,o hemen toparlamıştı.Bir de Dove,o kadar.Bunlar da nazar boncuğu olsun.




Saç maskesi,jölesi,spreyi,wax vs. kullanmıyor musun hiç?


Hayır,günlük hayatımda kullanmıyorum.Maskeyi kullandım Dove gönderdiği zaman.İyi de gelmişti ama olağanüstü bir sorunum olmadığı için çözümü de olmadı.Bu yüzden olmazsa olmazım haline gelmdiği için sürekliliğini sağlamadım.Fönde biraz wax, dalga yaptığımda da biraz sprey.İkisinde de az miktarlarda.Kutu bitirircesine değil.Zaten saçım çok çabuk bozulmaz benim beklenenin aksine.Kuru şampuan bile kullanmıyorum yağlı bir yapısı olmadığı için.Ama o lazım tabii acil durumlar için. 

 (Gün özel olunca tak diye tarih verebiliyorum tabii:) Ayrıca boş zamanlarımda tavşanlık yaptığımı da söylemiştim.O değil de,yaptırmıyorum diye diye resmen kendimi yalancı çıkarmak için yapmışım gibi tüm fönlü fotoğraflarımı seçmem?? )

Düzleştirici ve/veya maşa kullanıyor musun? 

     Hayır.İkisi de var ama şu ana kadar kaç kere kullandın deseniz oturup sayabilirim de iki elin parmaklarını geçer mi bilmiyorum.Benden çok annem kullanıyor diyebilirim.Ama saç uçlarıma dalga yapmayı çok seviyorum sık yapmıyor olmama rağmen.Düğün maşası tarzı değil de,daha doğal olanlardan.Fönlü saç bana pek yakışmıyor zaten.Düzleştiriciye zaten elim gitmiyor,gitse bile büyük dalgalar için.Söz konusu fön olunca direkt kuaföre gidiyorum,ona takatim kalmıyor çünkü her bir tutama:( Ama dalgayı kendim yapıyorum mecbur.Çünkü kimse tam olarak istediğim gibi doğal yapmıyor.Hep bir şey eksik oluyor.Saçımın tamamına da yapmıyorum.Kendinden bir miktar dalgalı olduğu için birkaç tanesini yapıp açınca çok doğal ve hoş bir görüntü oluyor,kurtarıyorum:) Özetle; çok nadir kullanıyorum.

(Bu da Duru'nun -kız kardeşim- arkamdan ne işler çevirdiğinin kanıtıdır."İnsan saçlarını öyle sarkıtıp mı oturur ama?" demeyin arkadaşlar.Saça oturmanın acısı tarifsizdir.. :(    )



Duymaktan en bunaldığım soru: Kestirmeyi düşünmüyor musun?

Hayır.Asla.Kendimde sevdiğim tek şey saçlarım.Bakımının zorluğuna alıştığım için beni yıldırmıyor.Kestirmem için gerçekten hayati bir sebep olması gerekiyor.

     Günlük kullanımın nasıl oluyor? 

     Bununla ilgili daha spesifik birkaç soru geldi ama onları toptan cevaplayabilmek adına böyle genelledim.Mesela üstteki ve alttaki görüntü saçımı örüp açtıktan sonraki görüntü.Genelde benim kurtarıcım topuz ve örgüdür.Artık topuz yapınca başımın üstünde üç katlı bahçeli müstakil bir ev varmış gibi olduğu için onu da epey azalttım ama zamanında sadece topuz kullanmıştım.Şimdi ise ufkum genişledi:) Ama her modeli de uygulayamıyorum mesela.Hem uzun hem gür saç olunca bazen model konusu çok sorun yaratabiliyor.Yüzünüzü iyi tanımanız ve saçınızı yakıştırmanız lazım.Dikkat ettiyseniz kırığım da yok hiç.Olmaz da zaten.Isıdan uzak,izole şekilde yaşadıkları için sağlıklı uzuyorlar.Bilerek uzak durmuyorum aslında.Sadece hem kolayıma geliyor,hem de daha doğal oluyor saça ellerle şekil vermek:) Bir ara şu osislere takmıştım,bloga da yazmıştım yanlış hatırlamıyorsam-bulunca linkini de eklerim- pamuk şeker renginde ve kokusunda olanlara.Epey kullanmıştım da hatta.2-3 tane mi bitirmiştim neydi yalan olmasın o yazıda yazmıştım hepsini.Çok memnun kalmıştım,saçımı yıpratmamıştı.Ellerinize azıcık alıyorsunuz ve saça nasıl istiyorsanız öyle şekil veriyorsunuz ve saçınızda doğal dalgalar varsa onları belirginleştiriyor,düz ise dümdüz yapıyor.Onu sürüp çıkıyordum,kurtarıyordu beni.Çok uzun süre kullanıldığını düşünürsek de fiyatı içinize oturmaz.

      Kuaförler görünce ne tepki veriyor? Kesmeyi teklif eden oluyor mu?

     Ohooooo.Onlar için ayrı yazı hazırlamak lazım:)) Güven gerektiren işlemler için çalacağım kapı tabii ki de Şanel Kuaför(yazısı vardı,teknik bir sorundan dolayı bu linkleri şaapamıyorum şimdilik) ama evimize çok yakın olmadığı için sıradan işlemler için ona gidemiyorum.Ve bu sırada da gittiğim kuaförlerde söyledikleri rakamlar dudak uçuklatan cinsten.En düşük teklife bile kestirsem araba alırım,o kadar diyorum.En çok duyduğum şu oluyor "Bir gün kestirmek istersen lütfen bana gel".Olur bebeğim,gelirim.

Bu kadar uzun olması sağlıklı mı? "Ucuna can gitmez" diyorlar? 

     Yoo vallahi gayet de gidiyor.Saça sürekli sprey ve ısıyla eziyet etmezseniz canı da vitamini de kökten uca iletiliyor.Tabii bir de boya faktörü var ki hiç bilmediğim bir konu.Ama yıprattığı gün gibi ortada.Şükürler olsun ki hiçbir kuaför de bana şu güne kadar "saçın sağlıksız bak,kesmek lazım" demedi.Dediği zamanlarda da annemin/babaannemin kışkırtmasına gelmiş oluyorlardı ama onlar eskidendiiiii,küçükken kandırıp keserlerdi hep-.-

Evet sorular bu şekildeydi.Umarım aklınızdaki soru işaretlerini bir nebze silebilmişimdir,sizi sıkmamışımdır.Yine de merak ettiğiniz bir şey kaldıysa yorum olarak bırakabilir ya da mail atabilirsiniz:)

  Bu arada vlog işini soranlar var.Niyetim hala var ama yayınlasam bile editlemeden sizlere sunacağım iMovie gibi bir program bulamadığım için.Hala bir sonuca varabilmiş değilim yani..:/

Neyse..

Yazıyı da hak ettiği gibi bitirelim : " Gece saçlarım kadar uzun,yine de sabaha yetiştim."